
Piyasalar her zaman alışıldık kurallara göre hareket etmez, özellikle de belirsizlik dönemlerinde. Trader’lar için en zorlu durumlardan biri de, ekonominin yavaşladığı ve paranın dolaşmadığı likidite tuzağıdır. Peki bu durum işlemleri nasıl etkiler?
30 Tem 2025
Temel Bilgiler
Piyasalar her zaman alışıldık kurallara göre hareket etmez, özellikle de belirsizlik dönemlerinde. Trader’lar için en zorlu durumlardan biri de, ekonominin yavaşladığı ve paranın dolaşmadığı likidite tuzağıdır. Peki bu durum işlemleri nasıl etkiler?
Bu yazıda, likidite tuzağının ne olduğunu, nasıl tespit edilebileceğini ve piyasaların davranışlarını nasıl değiştirebileceğini öğreneceksiniz. Ayrıca gerçek dünya örneklerine yer verip, piyasa durağanlaştığında stratejinizi nasıl uyarlayabileceğinize dair ipuçları da paylaşacağız.
"Likidite tuzağı" terimi ekonomiden gelir. Faiz oranlarının sıfıra yakın olduğu durumlarda bile insanların harcama ya da yatırım yapmak istememesi anlamına gelir. Böylece bir nakit birikimi olur ve ekonomi yavaşlar. Bu kavram ilk kez Büyük Buhran döneminde ekonomist John Maynard Keynes tarafından ortaya atılmıştır.
Bunun işlem dünyasındaki karşılığı ise şöyledir: Piyasa canlı görünür, fiyatlar hızlı hareket eder ama gerçekte hiçbir şey olmaz. Sahte kırılmalar, hızlı geri çekilmeler ve bolca yatay hareket gözlenir. Trader’lar büyük bir hareketin kapıda olduğunu düşünür, ancak beklenen olmaz.
Bazen düşük dolaşımlı hisseler hızla yükselir ve trader’lar düşüş bekleyerek kısa pozisyon açar. Ancak hisse düşmek yerine daha da yükselir ve trader'ları tuzağa düşürür. Aynı şey kırılma işlemcileri için de geçerlidir: Hareket başladığında alım yaparlar, ancak fiyat orada sıkışır kalır. İşte tuzak da budur: Piyasada para vardır, ama kimse gerçekten kazanmıyordur.
Likidite tuzakları piyasaların davranış biçimini değiştirir ve trader’ların bunun farkında olması gerekir. Alışıldık sinyaller artık fiyatları yükseltmez. Volatilite düşer, fiyatlar net bir trend oluşturmaz ve trader'lar genellikle daha az yatırım riski alır. Bu tür piyasalara "riskten kaçış" piyasası denir.
Böyle bir ortamda işlemler farklı kurallara göre işler. Daha fazla sahte sinyal görülür ve fiyat hareketleri yavaşlar. Likidite tuzaklarının nasıl çalıştığını bilmek, trader’ların bu koşullara uyum sağlamasına, esnek kalmasına ve yeni fırsatları fark etmesine yardımcı olur.
Karmaşık piyasalarda akıllı araçlarla işlem yapmaya başlayın!
Likidite tuzağının belirtilerini yakalamak zor olabilir, ancak trader’ların ve yatırımcıların gözlemleyebileceği bazı açık göstergeler vardır. Bu uyarı işaretleri, ekonomiye büyük miktarda para enjekte edilmesine ve faizlerin çok düşük olmasına rağmen ekonominin toparlanmadığını gösterir.
İşte likidite tuzağının gerçekleştiğini gösteren basit işaretler:
Merkez bankalarının faiz oranlarını sıfıra veya daha aşağıya indirmesi: Bu durum genellikle bankaların başka bir seçeneği kalmadığını gösterir. Eğer faiz indirimi kredi kullanımını artırmıyor veya enflasyonu yükseltmiyorsa, ekonominin çıkmaza girmiş olabileceğine dair bir uyarıdır.
Uzun vadeli faiz oranlarının kısa vadeli faizlere yaklaşması: Bu durum, borç verenlerin büyüme beklemediği anlamına gelir. Yani geleceğe dair güven düşüktür.
Fed ya da Avrupa Merkez Bankası desteklerine piyasanın tepki vermemesi: Piyasalar genellikle destek programlarına tepki verir. Ancak tepki görülmüyorsa, bu merkez bankası araçlarının artık işe yaramadığının göstergesidir.
5 yıllık başabaş enflasyon oranlarının düşmesi: Yatırımcıların açıklanan teşvik paketlerinin ekonomiye fayda sağlayacağına inanmadığını gösterir. Zayıf büyüme beklentisi devam etmektedir.
Merkez bankalarının para arzını artırmasına rağmen bankaların kredi vermemesi ve insanların borçlanmaması: Merkez bankaları parasal genişleme gibi yöntemlerle para arzını artırıyor, ama bankalar kredi vermiyor, insanlar borçlanmıyorsa, bu durum likidite tuzağına işaret eder.
Düşük faiz oranları tek başına likidite tuzağı anlamına gelmez. Likidite tuzağı, insanlar yatırım yapmayı bırakıp paralarını elde tutmaya başladığında gerçekleşir. Bu koşullarda ekonomi gerçekten yavaşlamaya başlar.
Likidite tuzakları sadece ekonomik teoriden ibaret değildir. Büyük ülkelerde yaşanmış ve yıllarca sürmüş durumlardır. İşte tarihten en önemli ve etkili örnekler:
1990’ların başında Japonya’nın ekonomisi çöktüğünde, ülke uzun süreli bir düşük büyüme dönemine girdi. Japonya Merkez Bankası faiz oranlarını %0'a indirdi ve parasal genişleme ile ekonomiye para enjekte etti. Fakat ekonomi yine de büyümedi; büyüme oranları %1'in altında kaldı.
2019’a gelindiğinde faiz oranları hâlâ -%0,1'deydi, Japon yeni güçlü kalmayı sürdürdü ve Nikkei 225 endeksi, 1989’daki zirvesini yakalayamadı. Birçok çabaya rağmen, Japonya’nın ekonomisi uzun yıllar düzelmedi.
2008 krizinden sonra Amerikan Merkez Bankası faiz oranlarını neredeyse sıfıra çekti ve üç büyük parasal genişleme programı uyguladı. Ancak toparlanma yavaş gerçekleşti ve enflasyon düşük kaldı. Fiyatlar fazla artmadı, borsa ise düşük faizlerin yanı sıra güçlü devlet desteği sayesinde toparlandı.
Avrupa Merkez Bankası negatif faiz oranları, parasal genişleme ve bankalara özel krediler gibi yolları denedi. Buna rağmen İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde büyüme zayıf kaldı. Enflasyon artmadı ve euro, zor zamanlarda bile güçlü kalmaya devam etti. Bu durum yatırımcıları ikna etmeye veya piyasayı değiştirmeye yönelik adımların yeterli olmadığını gösterdi.
Küresel finansal krizden sonra İngiltere Merkez Bankası faizleri sıfıra yakın seviyeye indirdi ve ekonomiyi desteklemek için varlık alımı yaptı. Ancak kredi kullanımı düşük kaldı, enflasyon dalgalandı ve büyüme yavaşladı. Son derece düşük faizlere rağmen fiyat istikrarı sağlanamadı.
Geçmiş örneklere bakmak, piyasa yavaşlamadan önce uyarı işaretlerini fark etmenize ve daha iyi kararlar almanıza yardımcı olur.
Faizler sıfıra yakın olduğunda ve teşvik paketleri işe yaramadığında, normal Forex işlem kalıpları bozulur ve yeni riskler ortaya çıkar. Trader’ların dikkat etmesi gereken durumlar şunlardır:
Faizler her yerde düşük olduğunda carry trade işlemleri kârlı olmaz. AUD ve NZD gibi yüksek faizli paralar avantajını kaybeder; AUDJPY gibi pariteler genellikle hareketlerini durdurur ya da düşüşe geçer. Trader’lar risk aldıkları için ödüllendirilmez.
Belirsiz zamanlarda para USD ve JPY gibi güvenli paralara yönelir. ABD’den kötü haber gelse bile dolar zayıflamayabilir. Veri yerine güvenliğe önem verilir.
Bankacılık, otomotiv ve malzeme gibi ekonomiye bağlı sektörler genelde zayıf kalır. Yatırımcılar daha güvenli pozisyon alır; momentum kaybolur ve fiyat hareketleri azalır.
Merkez bankası hamlelerinin etkisi azaldıkça piyasalar sessizleşir. Yüzeyde sakinlik olsa bile derinde korku birikir ve sürpriz haberler trader’ları şaşırtan keskin hareketlere sebep olabilir.
Faiz değişiklikleri ve parasal genişleme duyuruları eskisi gibi piyasayı etkilemez. Trader’lar odağını devlet harcamaları, altyapı projeleri ve vergi indirimleri gibi daha etkili haberlere kaydırır.
Likidite tuzağı sırasında piyasa genellikle yavaş hareket eder, rastgele yön değiştirir veya alışıldık kalıpları izlemez. Ancak bu, işlem yapamayacağınız anlamına gelmez. Sadece daha taktiksel davranmanız gerekir. İşte bazı kritik ipuçları:
Piyasa davranışı | Taktik önerisi |
Büyük kırılmaların genelde başarısız olması, trendlerin kısa sürmesi | Kırılmalar yerine yatay piyasada işlem yapmaya çalışın. Fiyatın destek-direnç arasında gidip geldiği işlemlere odaklanın. |
Merkez bankalarının etkisinin azalması | Sadece merkez bankalarını değil, teşvik paketleri, vergi indirimleri, kamu harcamaları vb. mali politika unsurlarını da takip edin. |
USD, JPY ve CHF gibi varlıkların güçlenmesi | Güvenli liman grafiklerini ve VIX, DXY, 10 yıllık tahvil getirileri gibi risk sinyallerini izleyerek doğru giriş zamanlarını belirleyin. |
Hareketlerin hızla başlayıp hızla sona ermesi; işlem hacminin azalması | Sahte hareketlere ve yavaş fiyat hareketlerine hazırlıklı olun. Aşırı işlem yapmaktan kaçının, net fırsatları bekleyin. |
Likidite tuzakları sık yaşanmaz, ancak olduğunda piyasa hareketlerini kökten değiştirir. Faizler düşük kalır, volatilite azalır ve merkez bankalarının hamleleri etkisini yitirir. Böyle zamanlarda trader’lar sadece merkez bankalarına odaklanmayı bırakıp kamu harcamalarını, vergi planlarını ve diğer mali haberleri de takip etmelidir. Trendleri takip etmek yerine destek ve direnç arasında oluşan yatay işlemlere odaklanmak daha iyidir.
Fed önemli bir açıklama yaptığında piyasa buna çok az tepki verirse bu güç değil, bir uyarı işaretidir. İşte bu noktada akıllı trader’lar piyasadaki değişimi erken fark ederek avantaj kazanır.
FBS, düşük volatiliteli piyasalarda akıllıca işlem yapmanız için gereken tüm araçları sağlar. FBS ile işlem yapmaya başlayın, kontrolü elinize alın!
Kaydolarak FBS Müşteri Sözleşmesi koşulları ve FBS Gizlilik Politikası ile dünya finans piyasalarında işlem yapmanın doğasında bulunan tüm riskleri kabul etmiş olursunuz.